karar veremiyoruz; hangi kenar ayak altı değil? çünkü duvar diplerinden duvar diplerine ürkekçe dolanıyoruz. oysa hava ne kadar da güzel; çıksak ya kuğulu kuğusuz bir parka; atsak rutubetli bedenlerimizi?
ben kendi adıma konuşayım peki; rutubetli bedenimi...
ama kahrolası parkta yalnız başıma ne bok yiyeceğim ki?
hadi yürü:
"kendi kendine gülene deli denmesi için, kendi kendine güleni izleyen bi' kaç asık suratlıya ihtiyaç vardır."
(2000)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder