birkaç konsere gitmek iyi gelir; bana geldi... underworld 'dan pek beklediğimi alamadım; ben alamadım onlar eminim en iyisini yapmışlardır; ama konser videoları da pek heyecanlandırmıyordu zaten beni... belki de onları kapalı bi mekanda izlemek lazım? bilemiyorum.
şu balonların sahneyi doldurması gerçekten güzeldi ama yılların şarkılarını biraz "konser" havasında yenileselerdi keşke.
eh, geldiler çaldılar gittiler.
üst üste 3 sene chemical brothers gelecek değil ya?
aslında rammstein'ın gelmesini dört gözle bekliyorum; sahnede müzik yapmak ile sahnede parça çalmak arasındaki farkı herkes gösteremiyor.
hiç planlamadığım halde beastie boys'u da görme şansım oldu; ama önce neneh cherry (cirKus featuring neneh cherry) teyzeye aşık oldum; grup hemen hemen tüm şarkılarını amerika başkanı bush'u anarak icra etti; daha önce cirKus'u hiç dinlememiş hatta duymamış biri olduğum halde şarkılardan epey keyif aldım. afferim bana. bu vatandaşlar hoş bir seda bırakıp gittikten sonra deliler çıktı sahneye; %100 kalite, başka bişey demeye gerek yok hani.
ben "hadi konseri bitirdik gidiyoruz" tribini ve "seyircinin ıslıklarına dayanamadık bari iki üç şey daha çalalım" ayaklarını sevmiyorum. tamam her şeyleriyle muhteşemlerdi; özellikle dj ! yine de böyle triplere gerek yok bence; çünkü her defasında bomba'yı bu triplerden sonra patlatıyor konser verenler. yani mozart'ın requem'i çalınır,eser biter, herkes çok beğenmiştir şef bir kasıntıyla sahneye döner ve eserin bir bölümünü tekrar çalar; bu anlaşılır bi'şey; bis, her başarılı şefin hakkıdır. ama burada durum farklı; hadi gittik diye seyirciye fake atmak ne oluyor? yani yeterince ıslık gelmese ben sabotage'ı dinleyemeyeceğim; herkes dağılsa, konser bitti diye, ben one'ı dinleyemeyeceğim öyle mi? (yeni değil yani sorunum; metallica olarak gelmişsin, o kadar ışık-ses-patlama tasarlamışsın çalmadan gideceksin yani? -1993 yılından bahsediyorum; ikinci geldiklerinde ben fena dağıtmıştım, konser falan hatırlamıyorum...her neyse)
sahneye döndüler ve dj hünerlerini "aa..ee..vay bee.." dedirtecek şekilde gösterdi; nihayetinde "tamam gerçekten bitiriyoruz; bakın gitmemiz lazım" demeden önce sabotage'ı çaldılar; amerika başkanı bush'u saygıyla (!) anarak...
efes pilsen one love festival'in organizasyonu oldukça iyiydi; daft punk "deneyimini" düzenleyenlerle kıyaslanırsa hele; harikaydı bile denebilir. boşver de organizasyonu; daft punk konserden öte bir etkinlikte bulundu. yani ben underworld'a laf ediyorum ama kesinlikle haklıyım; şarkı çalmadı daft punk; müzik yaptı! üstelik -sanki- klibiyle beraber! her bir şarkı için özel olarak tasarlanmış ışık şovu hakkında konuşmak zor; işte muhteşemdi, inanılmazdı, dahiyane vs boş laflar edilebilir...
eh, geldiler çaldılar gittiler.
üst üste 3 sene chemical brothers gelecek değil ya?
aslında rammstein'ın gelmesini dört gözle bekliyorum; sahnede müzik yapmak ile sahnede parça çalmak arasındaki farkı herkes gösteremiyor.
hiç planlamadığım halde beastie boys'u da görme şansım oldu; ama önce neneh cherry (cirKus featuring neneh cherry) teyzeye aşık oldum; grup hemen hemen tüm şarkılarını amerika başkanı bush'u anarak icra etti; daha önce cirKus'u hiç dinlememiş hatta duymamış biri olduğum halde şarkılardan epey keyif aldım. afferim bana. bu vatandaşlar hoş bir seda bırakıp gittikten sonra deliler çıktı sahneye; %100 kalite, başka bişey demeye gerek yok hani.
ben "hadi konseri bitirdik gidiyoruz" tribini ve "seyircinin ıslıklarına dayanamadık bari iki üç şey daha çalalım" ayaklarını sevmiyorum. tamam her şeyleriyle muhteşemlerdi; özellikle dj ! yine de böyle triplere gerek yok bence; çünkü her defasında bomba'yı bu triplerden sonra patlatıyor konser verenler. yani mozart'ın requem'i çalınır,eser biter, herkes çok beğenmiştir şef bir kasıntıyla sahneye döner ve eserin bir bölümünü tekrar çalar; bu anlaşılır bi'şey; bis, her başarılı şefin hakkıdır. ama burada durum farklı; hadi gittik diye seyirciye fake atmak ne oluyor? yani yeterince ıslık gelmese ben sabotage'ı dinleyemeyeceğim; herkes dağılsa, konser bitti diye, ben one'ı dinleyemeyeceğim öyle mi? (yeni değil yani sorunum; metallica olarak gelmişsin, o kadar ışık-ses-patlama tasarlamışsın çalmadan gideceksin yani? -1993 yılından bahsediyorum; ikinci geldiklerinde ben fena dağıtmıştım, konser falan hatırlamıyorum...her neyse)
sahneye döndüler ve dj hünerlerini "aa..ee..vay bee.." dedirtecek şekilde gösterdi; nihayetinde "tamam gerçekten bitiriyoruz; bakın gitmemiz lazım" demeden önce sabotage'ı çaldılar; amerika başkanı bush'u saygıyla (!) anarak...
efes pilsen one love festival'in organizasyonu oldukça iyiydi; daft punk "deneyimini" düzenleyenlerle kıyaslanırsa hele; harikaydı bile denebilir. boşver de organizasyonu; daft punk konserden öte bir etkinlikte bulundu. yani ben underworld'a laf ediyorum ama kesinlikle haklıyım; şarkı çalmadı daft punk; müzik yaptı! üstelik -sanki- klibiyle beraber! her bir şarkı için özel olarak tasarlanmış ışık şovu hakkında konuşmak zor; işte muhteşemdi, inanılmazdı, dahiyane vs boş laflar edilebilir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder