bu aralar videolara fazla yer veriyorum çünkü elimdeki malzemeler beni zorluyor. geçen haftalarda vhs kasetlerin bir bölümünü bilgisayara attım(*). ıvır zıvırlar arasında tekrar izlemekten en çok hoşlandığım ailemizin görüşü ve zuzaylılar oldu. zafer algöz ve erkan taşdöğen başta olmak üzere herkes ayrı ayrı dikkate değer komiklikteler.
ilk önce ne var ne yok, tüm videoları ekleyim dedim (hatta yanlışlıkla "kaydet" yerine "yayınla" düğmesine tıklamak suretiyle rss ve e-posta ile takip edenlere iki parçayı göndermiş bile oldum sanırım) ancak birkaç nedenden ötürü (öncelikle uzun iş, sıkıldım... ayrıca alt alta bir dolu video hiç hoş görünmüyor) elimdekileri zamana yayarak eklemeye karar verdim. daha önceki "zamana yayma" işlerinin bir kısmının sürüncemede bekliyor olmasına rağmen evet ben böyle bir davranış biçimi geliştirebildim ne yapayım?
("motör" nedir? (05:58)
*öğrencileri tarafından dersi asmak maksadıyla, "hocam biz polo takımındayız, tam bu saatte çalışma yapmamız gerekiyor, dersten çıkabilir miyiz?" diye kandırılmış, ülkemizin, zamana ayak uydurma çabası içindeki herhangi bir öğretmeninin "polo takımı! aşağı!" şeklindeki kendine güvenli tavrına benzer şekilde "hop haydi bilgisayara" dedim ve oldu zannedilmesin. "gereğinden fazla" diyebileceğim bir çaba gösteren bir arkadaşım olmasaydı hiç de bir şey yapamazdım. şöyle söyleyim; biri elimizde dağılan, biri eski model olduğu için uyumsuz olduğundan işimize yaramayan toplam üç vhs oynatıcı bulduk ve ne yaptıysak görüntüleri istediğimiz kalitede - ki kalite burada ses anlamına geliyor- bir türlü kaydedemedik. o dönemde (geçici bir süre) dokunduğum insanları iyileştirme gücüm vardı ancak dokunduğum elektrikli cihazları da bozuyordum. aslında dokunmam bile gerekmiyordu, cihaza dikkatli bakmam ya da cihaz hakkında konuşmam bile yeterliydi. belki de tüm uğursuzluk buydu? (konuyla alakalı birden fazla şahidim var )
arkadaşımın vestel'in dvd üzerine kayıt yapabilen dvd oynatıcı (eh kaydedici de) cihazını vihs oynatıcıya bağlamak suretiyle uzun bir zaman sürecinde (3 gün) bir kamyon görüntü atmayı başardım. ancak bu sefer de dvd'den paylaşıma uygun bir formata çevirmek felaket bir sorun oldu. sekiz on programla denedim ki bir iki tanesi neredeyse profesyonel video işleme programı olmasına rağmen, yok dvd'de öylece yattı görüntüler. belli olduğu üzere, elbette google yardımıyla şahane bir program buldum (FairUse isminde) ve iddia ediyorum normal fotoğraf albümünü bilgisayara bağlayacak bir aparat bulabildikten sonra onu bile "insani" bir formata çevirir...
bütün bu olan bitenlerden sonra ise şunu düşünüyorum: demek ki bir dip not, yazının kendisinden sadece felsefe kitaplarında uzun olmuyormuş...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder