birinci kurt:
yatağına oturdu. daha öncesinde, ayakkabılarını giyip, perdeleri çekip, kapısını kapatmıştı. hemen yanında, altı karton sigara ve onlarca kutu kibrit duruyordu.
ikinci kurt:
karısı odaya girdi sessizce, onun uyuduğunu zannetmişti. yatakta öylece durup sigara içtiğini görünce şaşırdı kadın. gözlerini ayakkabılarına dikmiş adama bir şeyler söyledi ama adam en ufak bir tepki vermedi. kadın adamın yanına oturdu ve ona sarılmak istedi. tepki yoktu. birazcık sarstı, yine de adamın bakışlarını ayakkabılardan alamadı. bir anlam bulamadı kadın. üzüldü.
üçüncü kurt:
bir sürü insan odaya girip çıkıyordu. perdeler, pencereler açılmıştı. yatakla elbise dolabı arasında, sırtını duvara yaslamış, bacaklarını uzatıp oturmuş bir erkek çocuğu, diz kapaklarını birbirine çarptırıp, bir şarkının sadece nakarat kısmını söylüyordu. odadakiler konuşup duruyorlardı, şundan bundan bahsediyorlardı: hayat pahalı, mercimek hanımın kızı orospu, havalar düzelmedi, falan filan... adam ayakkabılarına bakıyor ve sigara içiyordu.
dördüncü kurt:
üçüncü gece, kadın adamın yanında üç saat kadar hiç kımıldamadan oturdu, ona eşlik etti. adamın hemen yanına kıvrılıp uyumadan önce, tatlı tatlı konuştu onunla, başını okşadı, normale dönmesini istedi ondan.
beşinci kurt:
kadın yalnız uyanacaktı.. sevinçle fırlayacaktı yataktan ve adama seslenecekti, evin içinde gezinerek. evde yalnız olduğunu fark edince, iyice yıkılacaktı ama. komşular, kolonya ile ensesini silerlerdi.
altıncı kurt:
oturduğu yerden, sağa sola koşturan, elindeki tahta parçasını duvarlara sürten, çöp kutularına vuran çocuğu izliyordu. trenin gelmesine daha bir buçuk saat vardı. bir yük treni yaklaşıyordu. ayağa kalktı ve çocuğu durdurdu. bankta oturan annesi dikkat kesildi. çocuğa bir şeyler söyledi, çocuk güldü. tren yaklaşıyordu. çocuğu kucağına aldı. çocuk annesine el salladı. annesi gülümsedi, ama huzursuz olmuştu. güneş tam tepedeydi ve hiç sigarası kalmamıştı. tren yaklaştı. çocuğu rayların ortasına attı. annesinin çığlığıyla kendine geldi. "çok eskimiş bunlar" dedi ve başını kaldırdı.
yedinci kurt:
kadın uyandığında adam kendisine bakıyordu. "kahvaltı mı yapsak?" dedi kadına.
yatağına oturdu. daha öncesinde, ayakkabılarını giyip, perdeleri çekip, kapısını kapatmıştı. hemen yanında, altı karton sigara ve onlarca kutu kibrit duruyordu.
ikinci kurt:
karısı odaya girdi sessizce, onun uyuduğunu zannetmişti. yatakta öylece durup sigara içtiğini görünce şaşırdı kadın. gözlerini ayakkabılarına dikmiş adama bir şeyler söyledi ama adam en ufak bir tepki vermedi. kadın adamın yanına oturdu ve ona sarılmak istedi. tepki yoktu. birazcık sarstı, yine de adamın bakışlarını ayakkabılardan alamadı. bir anlam bulamadı kadın. üzüldü.
üçüncü kurt:
bir sürü insan odaya girip çıkıyordu. perdeler, pencereler açılmıştı. yatakla elbise dolabı arasında, sırtını duvara yaslamış, bacaklarını uzatıp oturmuş bir erkek çocuğu, diz kapaklarını birbirine çarptırıp, bir şarkının sadece nakarat kısmını söylüyordu. odadakiler konuşup duruyorlardı, şundan bundan bahsediyorlardı: hayat pahalı, mercimek hanımın kızı orospu, havalar düzelmedi, falan filan... adam ayakkabılarına bakıyor ve sigara içiyordu.
dördüncü kurt:
üçüncü gece, kadın adamın yanında üç saat kadar hiç kımıldamadan oturdu, ona eşlik etti. adamın hemen yanına kıvrılıp uyumadan önce, tatlı tatlı konuştu onunla, başını okşadı, normale dönmesini istedi ondan.
beşinci kurt:
kadın yalnız uyanacaktı.. sevinçle fırlayacaktı yataktan ve adama seslenecekti, evin içinde gezinerek. evde yalnız olduğunu fark edince, iyice yıkılacaktı ama. komşular, kolonya ile ensesini silerlerdi.
altıncı kurt:
oturduğu yerden, sağa sola koşturan, elindeki tahta parçasını duvarlara sürten, çöp kutularına vuran çocuğu izliyordu. trenin gelmesine daha bir buçuk saat vardı. bir yük treni yaklaşıyordu. ayağa kalktı ve çocuğu durdurdu. bankta oturan annesi dikkat kesildi. çocuğa bir şeyler söyledi, çocuk güldü. tren yaklaşıyordu. çocuğu kucağına aldı. çocuk annesine el salladı. annesi gülümsedi, ama huzursuz olmuştu. güneş tam tepedeydi ve hiç sigarası kalmamıştı. tren yaklaştı. çocuğu rayların ortasına attı. annesinin çığlığıyla kendine geldi. "çok eskimiş bunlar" dedi ve başını kaldırdı.
yedinci kurt:
kadın uyandığında adam kendisine bakıyordu. "kahvaltı mı yapsak?" dedi kadına.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder