tabii ki de bunlar fotoğraf değil, hepsi de resim. hiperrealist ressam ralph goings amcanın altmışlardan itibaren yaptığı işlerden... zaten amerika'da, altmışlarda ortaya çıkmış hiperrealizm. yahu çıksana 400 yıl önce; ortalıkta fotoğraf makinesi falan yokken? işte hep böyle: "vaay be.." diye şaşırdıktan hemen sonra kendini toplayıp "ama fotoğraf makinesi diye bi'şey var; ne saçma" diye bok atmaya başlıyor insan bu tür resimlerle karşılaştığında. hayranlık kıskançlığa mı dönüşüyor ne? üstelik, ressamların çoğu da sevmiyor ve çok da ciddiye almıyor bu akımı. ben de benzer duygu ve düşünceleri paylaşıyorum bu akıma karşı. derler ya her şeyin fazlası zarar; bu da gerçekçiliğin fazlası işte...
yine de "fotoğraf gibi" deyip gereksiz (pırt kırt) bulacağıma "fotoğraf değil işte" deyip hayranlıkla bakıyorum bu tür resimlere. etkileniyorum, şaşırıyorum; resim için değil, onu yapan adamın yeteneğine, sabrına şaşırıyorum.
yine de "fotoğraf gibi" deyip gereksiz (pırt kırt) bulacağıma "fotoğraf değil işte" deyip hayranlıkla bakıyorum bu tür resimlere. etkileniyorum, şaşırıyorum; resim için değil, onu yapan adamın yeteneğine, sabrına şaşırıyorum.
bence güzel ya gerçi emeğe güzel diyecek kadar bile becerim yok ama neyse. insanın niyeti kötü olsun her şeye eleştiri gelir zaten.
YanıtlaSilcok ilginc yaaa hepsi fotograf gibi gorunuyor..
YanıtlaSilÇok gerekli mi, evet tartışılır ama kesinlikle çok başarılı...
YanıtlaSil