oyun oldukça uzun zaman önce yayınlandı, o yüzden bir tanıtım yapmaya gerek yok. iki oyun öncesinden başlayan öykü bu sene sonlarına doğru çıkacak "assassin's creed revelations" ile, hem de istanbul şehri merkezinde, devam edecek. gerçi ezio'nun öyküsü bitecekmiş ama tahminime göre, assassin's creed 3 ile desmond başka bir karakterle bütünleşecek. geçmişten günümüze doğru ilerleyen oyun, tabanca tüfek ile boka sarmasın yeter.
multiplayer oyunlarla aram aslında pek iyi değil. team fortress 2 ve call of duty gibi oyunları oynamayı denedim, "bi' saniye yahu neler oluyor bir anlayım!" bile diyemeden haklandım her seferinde. strateji oyunlarında (age of empires ve red alert denemiştik kardeşimle) zaten felaketim. ben üç beş asker ortaya çıkarana kadar karşımda ordu buldum! futbol, basketbol gibi spor oyunları desen, o da aynı; yeteneksizim! kısacası, bir iki oyun var: worms reloaded (özellikle "fort") gibi, dirt serisi (onun da rally ve trailblazer bölümleri sadece) gibi oyunları becerebiliyorum.
"assassin's creed: brotherhood" lafı açılacaksa da, epey bir konuşabilirim. bak işte bu tam bana göre. sessiz, sakin, sabırlı olanın genellikle kazandığı bir oyun! işin doğrusu bu, aynen öyle olmak gerekiyor ancak oyuncuların çok büyük bir bölümü ninja gibi damdan dama atlıyorlar, sokaklarda, meydanlarda kıçına nişadır sürülmüş eşek gibi koşturuyorlar genellikle ama elbette onlar yanılanlardandır, yenilenlerdendir!
dediğim gibi oyun çıkalı çok oldu ama benim derdim tanıtım yapmak falan değil zeten. bazı oyunları ve oyunlardan bazı enteresan şeyleri kaydetmiştim işte onları buraya eklemek istedim. yine de, olası bir "bu nasıl bir oyun, olay ne?" sorusuna yönelik kısa bir açıklama yapabilirim. aşağıdaki görüntü, "wanted" (multiplayer oyun seçenekleri arasında en popüler olanı) modundan.
1. peşindeki oyuncu sayısı. en fazla dört kişi olabiliyor. yukarıdaki örnekte, dörde bölünmüş alandan sadece biri kırmızı; bu da demektir ki peşimde bir kişi var. oyuncunun peşindeki kişinin sana yaklaştığını, fısıltı seslerinden anlıyorsun. düşmanın ne kadar yakınındaysa fısıltıların şiddeti de o kadar artıyor. hemen üstteki 1 rakamı oyundaki sıralamanı gösteriyor. bende genellikle 1 ya da 2'dir o; bazen 3 olur işte. (öyle!)
2. bir oyunda en fazla sekiz oyuncu yer alabiliyor ( ac: brotherhood'un senaryosu gereği, aslında bu oyuncular bir simülasyonun içindeler. çevrede benzer karakterlerden onlarcasının gezinmesinin, oyuncuların örümcek adam denli insanüstü hareketler yapabilmelerinin vs nedeni de bu) ve oyunlar 10 dakika sürüyor. kalan süreyi bu bölümden takip ediyorsun.
3. senin peşinde olduğun vatandaşın karakter resmi. bilgisayarın da yönettiği benzer karakterler arasından, rakip oyuncunun kontrol ettiği karakteri ayırt etmen ve onu haklaman gerekiyor. hedefi bulmak ve tespit etmek, tamamen hedefinin oyunu nasıl oynadığıyla ilgili. senin görüş alanındaysa ve gereğinden fazla hareketli ise zaten karakterin üzerinde bir "mause" simgesi çıkıyor. elbette senin peşinde olanlar da çok hızlı hareket ediyorlarsa onları da çok uzaktan fark edebiliyorsun çünkü onların da karakterlerinin üzerinde kırmızı bir simge oluşuyor.
görselde, üzerinde kilit simgesi olan karakter hedef olarak seçilmiş. çünkü biraz önce ya koşturmuştur, ya bilgisayarın kontrol ettiği (örneğin hemen yanında duran ve biraz öteden yürüyen karakterlerin) asla yapmayacağı bir şey yapmıştır ya da sadece içgüdülerin "bu o" demiştir. hedefini tespit ettikten sonra kilit simgesi ile ona odaklanabiliyorsun, kalabalığa dalsa bile ayırt edebiliyorsun böylelikle.
hedef karakterin resminin hemen yanındaki eğik çizgi, rakibinin seni fark edip etmediğini gösteriyor. zıpır gibi koşarsan ona doğru, o mavi eğri çizgi parlamaya, yanıp sönmeye (ya da öyle bir şeyler) yapmaya başlıyor. hedefin seni fark etmiş olması, az puan kazanmak demek.
yine aynı resmin diğer tarafındaki, dört bölümlü simge, rakibinin peşinde kaç kişi olduğunu anlamana yarıyor. örnek resimde tek bir bölüm mavi bu da demektir ki o elemanın peşinde sadece sen varsın!
4. o mavi yuvarlak hedefine ne kadar yakın olduğunu anlamana yarıyor. ne kadar mavi renk ile dolarsa, hedefine o kadar yakınsındır anlamına geliyor.
bir de 5 diye işaretlemediğim, sol alt köşedeki simgeler var. onlar da seçebildiğin ekstra özelliklerin. ben genellikle sis bombasını ve zehiri tercih ediyorum. bu özel güçleri her istediğinde kullanamıyorsun çünkü türüne ve özelliğine bağlı olarak her birinin belirli bir kullanma limiti var. örnek resimde, sis bombası yaklaşık 50 saniye önce kullanılmış ve birazdan tekrar kullanım için hazır olacak. kısacası, hedefine yaklaşıp onu zehirledin diyelim, zehirin tekrar kullanılabilmesi için belirli bir süre geçmesi gerekiyor.
seni öldürmekle görevlendirilmiş rakibinden kurtulmanın sadece dört yolu var:
- iyice yakınlaştığında, gerekirse özel güçleri kullanarak ama illa ki ondan önce davranarak, onu bayıltmak. (böylelikle görevi başarısızlıkla sonuçlanmış oluyor ve bayıltan 200 puan kazanıyor)
- rakibinin senin yerine bilgisayarın yönettiği bir karakteri öldürmesi.
- rakibini başka bir oyuncunun öldürmesi
- seni başka bir rakibinin öldürmesi.
bu açıklamalardan sonra aşağıdaki tam oyun videosundan keyif alacağını tahmin ediyorum.
ac: revelations yakında çıkacak ve onda da aşağı yukarı benzer kuralların geçerli olduğu multiplayer bölümler olacak. oyun mekanları istanbul merkezli olacak gibi. karakterlerden bazıları osmanlı havası estiriyor zaten. yani eğer videoda olup bitenleri beğendiysen, kasım ayı gibi çıkacak olan ac: revelations'ı beklemeni tavsiye ederim çünkü o oyun çıkar çıkmaz, brotherhood'un multiplayer oyuncuları yeni oyuna kayacak.
diğer iki video, oyunu bilenlere ilginç ya da komik gelebilir. oyun sistemi nadiren de olsa sapıtıyor işte. ilkinde büyük bir yalnızlık ikincisinde çok uzun süren bir kabus var!
multiplayer oyunlarla aram aslında pek iyi değil. team fortress 2 ve call of duty gibi oyunları oynamayı denedim, "bi' saniye yahu neler oluyor bir anlayım!" bile diyemeden haklandım her seferinde. strateji oyunlarında (age of empires ve red alert denemiştik kardeşimle) zaten felaketim. ben üç beş asker ortaya çıkarana kadar karşımda ordu buldum! futbol, basketbol gibi spor oyunları desen, o da aynı; yeteneksizim! kısacası, bir iki oyun var: worms reloaded (özellikle "fort") gibi, dirt serisi (onun da rally ve trailblazer bölümleri sadece) gibi oyunları becerebiliyorum.
"assassin's creed: brotherhood" lafı açılacaksa da, epey bir konuşabilirim. bak işte bu tam bana göre. sessiz, sakin, sabırlı olanın genellikle kazandığı bir oyun! işin doğrusu bu, aynen öyle olmak gerekiyor ancak oyuncuların çok büyük bir bölümü ninja gibi damdan dama atlıyorlar, sokaklarda, meydanlarda kıçına nişadır sürülmüş eşek gibi koşturuyorlar genellikle ama elbette onlar yanılanlardandır, yenilenlerdendir!
dediğim gibi oyun çıkalı çok oldu ama benim derdim tanıtım yapmak falan değil zeten. bazı oyunları ve oyunlardan bazı enteresan şeyleri kaydetmiştim işte onları buraya eklemek istedim. yine de, olası bir "bu nasıl bir oyun, olay ne?" sorusuna yönelik kısa bir açıklama yapabilirim. aşağıdaki görüntü, "wanted" (multiplayer oyun seçenekleri arasında en popüler olanı) modundan.
1. peşindeki oyuncu sayısı. en fazla dört kişi olabiliyor. yukarıdaki örnekte, dörde bölünmüş alandan sadece biri kırmızı; bu da demektir ki peşimde bir kişi var. oyuncunun peşindeki kişinin sana yaklaştığını, fısıltı seslerinden anlıyorsun. düşmanın ne kadar yakınındaysa fısıltıların şiddeti de o kadar artıyor. hemen üstteki 1 rakamı oyundaki sıralamanı gösteriyor. bende genellikle 1 ya da 2'dir o; bazen 3 olur işte. (öyle!)
2. bir oyunda en fazla sekiz oyuncu yer alabiliyor ( ac: brotherhood'un senaryosu gereği, aslında bu oyuncular bir simülasyonun içindeler. çevrede benzer karakterlerden onlarcasının gezinmesinin, oyuncuların örümcek adam denli insanüstü hareketler yapabilmelerinin vs nedeni de bu) ve oyunlar 10 dakika sürüyor. kalan süreyi bu bölümden takip ediyorsun.
3. senin peşinde olduğun vatandaşın karakter resmi. bilgisayarın da yönettiği benzer karakterler arasından, rakip oyuncunun kontrol ettiği karakteri ayırt etmen ve onu haklaman gerekiyor. hedefi bulmak ve tespit etmek, tamamen hedefinin oyunu nasıl oynadığıyla ilgili. senin görüş alanındaysa ve gereğinden fazla hareketli ise zaten karakterin üzerinde bir "mause" simgesi çıkıyor. elbette senin peşinde olanlar da çok hızlı hareket ediyorlarsa onları da çok uzaktan fark edebiliyorsun çünkü onların da karakterlerinin üzerinde kırmızı bir simge oluşuyor.
görselde, üzerinde kilit simgesi olan karakter hedef olarak seçilmiş. çünkü biraz önce ya koşturmuştur, ya bilgisayarın kontrol ettiği (örneğin hemen yanında duran ve biraz öteden yürüyen karakterlerin) asla yapmayacağı bir şey yapmıştır ya da sadece içgüdülerin "bu o" demiştir. hedefini tespit ettikten sonra kilit simgesi ile ona odaklanabiliyorsun, kalabalığa dalsa bile ayırt edebiliyorsun böylelikle.
hedef karakterin resminin hemen yanındaki eğik çizgi, rakibinin seni fark edip etmediğini gösteriyor. zıpır gibi koşarsan ona doğru, o mavi eğri çizgi parlamaya, yanıp sönmeye (ya da öyle bir şeyler) yapmaya başlıyor. hedefin seni fark etmiş olması, az puan kazanmak demek.
yine aynı resmin diğer tarafındaki, dört bölümlü simge, rakibinin peşinde kaç kişi olduğunu anlamana yarıyor. örnek resimde tek bir bölüm mavi bu da demektir ki o elemanın peşinde sadece sen varsın!
4. o mavi yuvarlak hedefine ne kadar yakın olduğunu anlamana yarıyor. ne kadar mavi renk ile dolarsa, hedefine o kadar yakınsındır anlamına geliyor.
bir de 5 diye işaretlemediğim, sol alt köşedeki simgeler var. onlar da seçebildiğin ekstra özelliklerin. ben genellikle sis bombasını ve zehiri tercih ediyorum. bu özel güçleri her istediğinde kullanamıyorsun çünkü türüne ve özelliğine bağlı olarak her birinin belirli bir kullanma limiti var. örnek resimde, sis bombası yaklaşık 50 saniye önce kullanılmış ve birazdan tekrar kullanım için hazır olacak. kısacası, hedefine yaklaşıp onu zehirledin diyelim, zehirin tekrar kullanılabilmesi için belirli bir süre geçmesi gerekiyor.
seni öldürmekle görevlendirilmiş rakibinden kurtulmanın sadece dört yolu var:
- iyice yakınlaştığında, gerekirse özel güçleri kullanarak ama illa ki ondan önce davranarak, onu bayıltmak. (böylelikle görevi başarısızlıkla sonuçlanmış oluyor ve bayıltan 200 puan kazanıyor)
- rakibinin senin yerine bilgisayarın yönettiği bir karakteri öldürmesi.
- rakibini başka bir oyuncunun öldürmesi
- seni başka bir rakibinin öldürmesi.
bu açıklamalardan sonra aşağıdaki tam oyun videosundan keyif alacağını tahmin ediyorum.
ac: revelations yakında çıkacak ve onda da aşağı yukarı benzer kuralların geçerli olduğu multiplayer bölümler olacak. oyun mekanları istanbul merkezli olacak gibi. karakterlerden bazıları osmanlı havası estiriyor zaten. yani eğer videoda olup bitenleri beğendiysen, kasım ayı gibi çıkacak olan ac: revelations'ı beklemeni tavsiye ederim çünkü o oyun çıkar çıkmaz, brotherhood'un multiplayer oyuncuları yeni oyuna kayacak.
diğer iki video, oyunu bilenlere ilginç ya da komik gelebilir. oyun sistemi nadiren de olsa sapıtıyor işte. ilkinde büyük bir yalnızlık ikincisinde çok uzun süren bir kabus var!