hayvanat bahçelerinde kafeslerin bir de iç bölümleri olur ya; insanlar izlesin diye gün boyu orada tutsak edilen hayvanların, uygun olmayan hava şartlarında, mesaileri bitince ya da yemek molalarında geçtikleri bölüm. işte önlerine konulmuş koca et parçalarını yiyen aslanları o bölüme geçip izlemiştim bir zamanlar. normalde izin verilmiyor mu öyle bir şeydi, biraz ısrar etmiştik sanırım oradaki görevlilere, çok da net hatırlamıyorum; bir şekilde içeri girdik. tabii orada da demir parmaklıklar var, kafese fazla yaklaşmayı önlemek için demir korkuluklar...
üç tane aslan vardı sanırım, yemeklerini yiyen. belki daha önce de anlatmışımdır, hayatımda gördüğüm en korkutucu şeydi, onlarla karşı karşıya kalmak. kafeslerinin içinde sıkıntıdan kokmuş, yılmış ve uyuşmuş görünen (ya da bana hep öyle denk geldi; çok da gitmedim hayvanat bahçelerine) aslanlar pençeleriyle sıkıca kavradıkları etleri yerken öyle bir bakıyorlardı ki bize! bakışları yeteri kadar ürkütücü; bir de hırlıyorlar arada, bir iki kere de kükredilerdi yanlış hatırlamıyorsam. yemeklerini ellerinden alacağımızı, ortak çıkacağımızı falan sanıyorlar sanki? oysa ben pişmiş severim eti, ayrıca mümkünse masada yemeyi tercih ederim.
youtube isimli video sitesinde samantha fox'un muppet show'a konuk olduğu bölümü ararken karşıma çıktı kevin richardson abi'nin aslanlı videoları. gün geçmiyor ki internet dünyasında bir manyakla, bir çılgınla ya da hayranlıkla izleyeceğin bir insanla karşılaşmayasın! işte kevin abi, bende büyük hayranlık uyandırdı kendisine karşı. şu timsahlarla güreşen bir adam vardı, abuk sabuk heyecanlı bir tip; bir gün öldü gitti, tam da önceden tahmin edilebilecek bir nedenle; hangi hayvan parçalamıştı hatırlamıyorum ama. [parçalanmamış, vatozların üzerinde yüzüyormuş, bir tanesi adamı göğsünden sokmuş. daha önce de muhabbetini yapmışım rahmetlinin, ama unutmuşum.] oysa kevin richardson ile aslanlar arasında karşılıklı bir sevgi var gibi görünüyor...
asabi foto ve başka fotoğraflar
kevin richardson - wikipedia
kevin richardson - ekşi sözlük
ayrıca bak: aslanlardan et çalan üç adam
oyy.. ben seviyorum bu adamı.. kedileri tam benim sevdiğim yerden öpüyor o da :) johannesburg'daymış.. bu yaz oraya gitme planı yapmıştım, ama bir süre önce iptal ettim, şimdi yine kafam karıştı.. bu yazı ve ekleri benim için waffle üstü çikolatalı pasta yanında künefe gibi oldu resmen.. bilmem anlatabildim mi :) tenkyu!
YanıtlaSilaslında kedilerle büyük kediler arasındaki tek fark boyutları, insana sarılma şekilleri falan hep aynı..
timsah avcısı adamcağızı parçalamadılar, vatoz balığının kuyruğuna bastı diye hatırlıyorum.. "hah işte balık dönüp parçalamıştır.." geçerli bir senaryo değil :)
sarılma şekilleri falan aynı ama dediğin gibi boyut farkı da var; o dişler o pençeler... çok çektim evdeki kedilerden; belki abi kadar bilgili ve bilinçli sevemediğimden dingiller ısırıyor ya da tırmalıyor? kedi işte, deyip geçiyorum sonuçta. bu abinin son sözlerinin "aslan işte...ehe" olmasını istemem doğrusu :)
Silsteve irwin için ise şunu da eklemek gerek: http://goo.gl/phLg7
arkadaşlar bu adam öldü diyorlar bir gerçeklik payı var mı? bende seviyorum bu adamı.
YanıtlaSilHayır ölmedi, hatta dün (03.10.2013) doğum günüydü, 42 yaşına girdi! :)
YanıtlaSilHayır ölmedi, bunlar yalan haberler. Hatta dün doğum günüydü, 42 yaşına girdi.
YanıtlaSil